Tiroid /
Nodüler Guatr

Tiroid bezinin içinde normal tiroid dokusundan farklı bir yapıdaki yumru şeklinde veya leblebi, nohut, bazen de nadiren ceviz veya portakal büyüklüğünde olabilen anormal doku büyümelerine nodül adı verilir.  Nodüllerle birlikte çoğu zaman tiroid bezi de büyüdüğünden hastalık “nodüler guatr” olarak adlandırılır. Nodülün boyutları kişiden kişiye farklılık gösterir. Örneğin, nodül çok küçük 3–4 milimetre çapında olabildiği gibi, ceviz hatta iri patates büyüklüğünde de olabilir. Bir kişide bir tane nodül olabildiği gibi birden fazla nodül bulunabilir. Tiroid bezin içerisinde birden fazla nodülün bulunması “multinodüler guatr” olarak tanımlanır. Muayene sırasında boyun yapısına bağlı olarak genellikle bir santim veya bir santimin üzerindeki nodüller doktor tarafından saptanabilir.

Nodül Nasıl Saptanır?

Tiroit bezindeki nodül hastanın kendisi tarafından fark edilebildiği gibi, gitmiş olduğu doktorun muayenesi sırasında saptanabilir. Ayrıca, değişik şikayetler nedeniyle hastanın boyun bölgesine inceleme amaçlı olarak ultrasonografi yapıldığında veya akciğer grafisi çekildiğinde tiroit bezinde bulunan büyük nodül fark edilebilir.

Nodüler Guatr Neden Önemsenmeli?

Bir nodülün hasta ve doktor açısından önemi nodülün “kanser olup olmadığının” öğrenilmesidir. İkinci önemli nokta ise nodülün aşırı hormon salgılama özelliği olup olmadığının ortaya konmasıdır. Üçüncü önemli nokta ise nodülün nasıl tedavi edileceği veya nasıl izlenileceğidir. Tiroid nodülleri özellikle ultrasonografi boyunda sık kullanılmağa başlandıktan sonra daha çok görülmeğe başlandı. Tiroid bezinin ultrasonografi veya Doppler ultrasonografisi ile incelenmesi sayesinde daha küçük nodülleri saptayabilmek mümkündür.

Tiroid Kanserinin Bulguları Nelerdir?

Tiroid kanserleri çoğu kez hastalarda belirti veya şikâyete neden olmaz. Genellikle tiroid bezinde yerleşmiş bulunan nodülün fark edilmesi ve saptanan bu nodülde bazı ileri tetkiklerin yapılması sonucu tiroid kanseri teşhisi konulur. 

Kanser Şüphesi Olan Nodüller Hangileridir?

Nodül yapılan tedaviye rağmen hızla büyüyorsa, boyun bölgesinde lenf bezlerinde anormal büyüme varsa, nodülün kendisi çok sert, yapışık ve yutkunmakla hareket etmiyorsa, seste kalınlaşma veya seste kısıklık yapıyorsa, hastanın birinci derece yakınlarında tiroit kanseri olan birisi bulunuyorsa, hastanın yaşı 20’nin altında veya 60’ın üzerinde ise tiroit kanseri yönünden dikkatli olunması gerekir.

Diğer taraftan yapılan ultrasonografisinde kanseri düşündürebilecek ipuçları veya tiroit ince iğne biyopsisinde kanser hücreleri veya kanser kuşkusu uyandıran hücreler bulunuyorsa tedavide operasyon ağırlıklı düşünülmelidir. Operasyonun bu konuda deneyimli cerrahlar tarafından yapılması operasyona bağlı komplikasyonların görülme riskini azaltan önemli bir faktördür. Tiroid ameliyatı geçiren bir kişide ameliyat sonu yapılan patolojik değerlendirmede kanser saptanmasa bile, o kişinin mutlaka ömür boyu tiroit hormonu kullanması ve periyodik olarak doktor kontrolünde ilaç kullanması gerekir. Buna karşın tiroit kanseri saptanan kişilerin ise, kendilerini tedavi eden endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanının önerileri doğrultusunda ömür boyu düzenli olarak ilaç (tiroit hormonu) kullanmaları, kan ve/veya görüntüleme tetkiklerini periyodik olarak yaptırması şarttır.

Biyopsi Ağrılı ve Sıkıntılı Bir İşlem mi?

Tiroid bezinde saptanan nodülün kanser riski taşıyıp taşımadığını anlamak için yapılır. Biyopsi sonucuna göre ilaç tedavisi ile izlem veya ameliyat kararı verileceğinden mutlaka yapılması gereken bir tetkiktir. Oldukça basit, yapılması kolay ve son derece küçük iğne ucu kullanılarak yapıldığından ağrı oluşturmayan bir tetkiktir. Bu nedenle biyopsi sırasında hastanın anestezi ile uyuşturulması gerekmemektedir. Damardan kan alınır gibi tiroit bezindeki nodülden hücre grupları alınır. Alınan hücreler patoloji bölümünde incelenerek nodülün iyi huylu, kanser veya iltihap olup olmadığı araştırılır. Biyopsi kolay bir işlem olup biyopsi işleminden korkulmaması gerekir.

Biyopsi bir ameliyat değildir, hastanın biyopsi sırasında aç veya tok olması önemli değildir. Bazen biyopsi ile yeteri kadar parça veya hücre gelmeyebilir. O zaman biyopsiyi en erken 2-3 ay sonra tekrarlamak gerekir.

Yapılan biyopsinin iyi yorumlanması için bu konuda deneyimli patoloji uzmanlarına (sitologlara) gereksinim vardır. Sonucu bir iki gün içinde açıklanabilmektedir. Ancak, folliküler kanser veya Huthle-hücreli kanserlerin kötü veya iyi huylu olup olmadığını değerlendirmede ince iğne biyopsisi yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle söz konusu durumlarda operasyon ağırlıklı düşünülmelidir.

ANASAYFA
PROF. DR. BİLGİN ÖZMEN
BİLİMSEL ETKİNLİKLER
HASTALARA YÖNELİK BİLGİLENDİRME
KLİNİĞİMİZ
ONLINE RANDEVU
İLETİŞİM
Muayene Adresi: Şair Eşref Blv. 1402 Sk. No:2 D:1 Özbaş Apt. Alsancak - İZMİR | 0 (232) 422 08 20
Web sitesine çerez ve izleme uyarısı ekleme