Kemik Erimesi ( Osteoropoz )
Osteoporoz Nedir?
Kemik yoğunluğunun ve kemik kalitesinin azalmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Osteoporozda kemiklerin dayanıklılığı azalır ve kırılma riskleri artar. Osteoporoz hastalığında, kemik kaybı sessizce ve giderek ilerlemekte genellikle ilk kırıklar oluşana kadar herhangi bir belirti göstermez. Hastalık sessiz bir şekilde ilerlemesi nedeniyle “sessiz hırsız” olarak tanımlanır.
Kemik Erimesi Yapan Nedenler
Kemik erimesi kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğü gibi yaşın ilerlemesi de kemik erimesi hastalığını arttırmaktadır. Osteoporoz en çok kadınlarda menopozdan sonra gelişir. Kemik erimesinin %80’den fazlası menopoz sonrası kadınlarda ve yaşlılarda görülür.
Osteoporoz hastalığında genetik etkenler önemli rol oynadığı gibi bazı hormonlardaki bozukluklar da kemik erimesine neden olur.Osteoporozla ilgili risk faktörlerinden bazıları değiştirilebilir faktörlerdir. Örneğin kalsiyumdan zengin beslenme, güneşten yararlanmak ve yeterli D vitamini sentezini sağlamak ve düzenli egzersiz yapmak değiştirilebilen risk faktörlerinden bazılarıdır.
İyi kemik kitlesine ulatmak için büyüme sırasında yeterli kalori, protein, vitamin ve mineral alınmalıdır. Özellikle yeterli kalsiyum alınması iskeletin normal gelişimi için gereklidir.
D vitamini eksikliği olanlarda ilave D vitamini verilmesi yararlıdır. Özellikle kronik hastalığı olanlarda, yaşlılarda, bağırsak emilim bozukluğu olanlarda ve hareket kısıtlılığı olanlarda D vitamini kullanmakta yarar vardır. Bu grup hastalarda günde 600–800 ünite D vitamini verilmesi gerekir.
Basaklardan kalsiyum emiliminin azalması osteoporozu hızlandırırken, sodyum (tuz) alımının fazla olması da böbreklerden kalsiyum atılımını artırarak kemik erimesi riskini arttırmaktadır. Ayni şekilde fazla kafein içilmesi (günde 4 fincandan fazla) kalsiyum dengesini olumsuz etkileyerek osteoporoz için risk yaratabilir.
Kimler Osteoporoz Riski Altındadır?
En çok risk altında olanlar menopoz dönemindeki kadınlardır. Menopoz genellikle yaklaşık 50 yaşında başlar, ancak her hangi bir nedenle yumurtalıkları operasyon ile alınmış kadınlarda daha erken yaşta da başlayabilir.
Menopoz sonrası ilk 5 ile 7 yıl arasında kemik erimesi hızlanmaktadır. Ailesinde özellikle annesinde osteoporoz ve kemik kırığı öyküsü olanlar, beyaz ırktan ve Asyalı kadınlar ile ince beden yapılı kadınlarda osteoporoz daha fazla görülür.
Hangi Hormon Bozuklukları Kemik Erimesi Yapar?
Kanda ki kortizon, prolaktin, tiroit (iç guatr = zehirli guatr) ve paratiroit hormon yükseklikleri kemik erimesine neden olduğu gibi menopoz döneminde kadınlık hormonu olan östrojenin, erkeklerde ise testosteron hormonlarının azalması da osteoporoza yol açar.
1. Kadınlarda “menopoz” kemik erimesinin en önemli nedenidir.
3. Kanser hastalıkları: Multipl miyeloma, lenf kanseri (lenfoma), kan kanseri (lösemi)
4. İlaçlar: Kortizon, kan sulandırıcı (heparin) , epilepsi ilaçları, lityum, kemoterapi tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yüksek doz tiroid hormon kullanılması kemik erimesine neden olur.
5. Beslenme bozuklukları: Kalsiyumdan fakir beslenme, proteinden fazla beslenme
8. Gebelik ve emzirme dönemi.
DEXA Sonuçlarının Yorumlanması ve Osteoporoz Teşhisi Nasıl Yapılır?
Kemik dansitometre ile yapılan kemik mineral yoğunluğu ölçümleri “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Tanımlaması “ na göre yorumlanmaktadır.
Osteopeni (Düşük Kemik Kütlesi): Kemik mineral yoğunluğunun T skoru -1 ile -2,5 arasında
Osteoporoz: Kemik mineral yoğunluğunun T skoru -2,5 veya daha düşük.
NORMAL KEMİK OSTEOPOROZLU KEMİK
Sigara içenler, içmeyenlere oranla daha fazla osteoporoz riskine maruz kalmaktadırlar. Bunun nedeni, sigara içenlerin menopoza daha erken girmeleri, östrojen düzeyinin daha düşük ve vücut kütle indeksinin daha az olmasıdır.
Genç erkeklerin %10'unda çeşitli nedenlerle osteoporoz vardır. Yaşlanma ile erkeklerde, erkeklik hormonu azalır, 65 yaş sonrasında osteoporoz riski, kadınlardakine yakındır. Her üç kadından ve beş erkekten birinde, 60 yaş sonrasında kemik erimesi, 90 yaşına gelmiş 6 erkekten birinde ise kalça kırığı vardır.
Genellikle alkolizm veya erkeklik (testosteron) hormonundaki azalma yaşlı olmayan bir erkekte osteoporoza neden olmaktadır. Ayrıca sigara içimi de kemik erimesini arttıran önemli bir faktördür.
Kemik Erimesi ve Egzersiz
Egzersizin osteoporoza bağlı kırık riskini azaltması çeşitli mekanizmalarla açıklanmaktadır. Genç erişkinlerde egzersiz tepe kemik kütlesini arttırmakta ve böylece daha sonra görülebilecek kırık riski azalmaktadır. Kemik yapan hücreler ayakta durma, merdiven çıkma, yürüme, dans etme, sıçrama, futbol, tenis, voleybol, basketbol gibi sporlarla uyarılır, kemik kütlesi artar.
Aksine yetişkinlerin ve çocukların uzun süreli masa başında oturarak çalışması, televizyon seyretmesi veya uzun süreli bilgisayar da çalışması ise kemik erimesini arttırır.
Erken menapozal kadınlarda östrojen yetersizliğine bağlı hızlı kemik kaybı egzersizle yavaşlayabilmektedir. Son olarak yaşlı erişkinlerde egzersiz yaşa bağlı kemik kütlesi azalmalarını geciktirebilmekte ve düşme sıklığı ve düşme sonucu gelişebilecek hasarı azaltabilmektedir.
· Fiziksel aktivitenin desteklenmesi (yaşa göre egzersiz)
· Düşmelerin önlenmesi
· Mimari engellerin giderilmesi
· Kalça koruyucular, görme muayenesi, denge ve kuvvetlendirme egzersizleri
· Hasta eğitimi
· Akut ve kronik ağrının tedavisi önem taşımaktadır.
Kemik Erimesinin İlaç İle Tedavisi
Kemik erimesinin ilaç tedavisi kemik yıkımını azaltan ve yeni kemik yapımını arttıran ilaçlardan oluşmaktadır. İlaç tedavisinin seçiminde hastanın yaşı, ek yakınma ve hastalıkları, kırığın bulunup bulunmadığı ve kemik dansitesi değerlerinin göz önüne alınması gerekir.
Hormon replasman (östrojen) tedavisi (HRT) , selektif östrojen modülatörleri (SERM) ve bifosfonatlar kemik yıkımını azaltan ilaçlardır. Buna karşın kısa süreli ve düşük dozda parathormon tedavisi ise yeni kemik oluşumunu uyaran ilaçlardır.
Hormon Replasman (Yerine Koyma) Tedavisi (HRT): En eski tedavilerden birisidir. Ancak günümüzde özellikle menapoz semptomları (ateş basması, boyun ve yüzde kızarıklıklar, lekeler, terleme, üşüme, titreme, cinsel ilişki sırasında rahatsızlık duyma ve depressif belirtileri) olan erken postmenapozal kadınlarda düşük dozlarda ve kısa süreli olarak kullanımı önerilmektedir.
Ostrojen hormonu progesteron ile birlikte ya da tek başına kontrollü olarak önerilebilir.Rahim operasyonu geçiren bayanlarda östrojen hormonu tek başına kullanılırken, doğal menopzlu bayanlarda ise progesteron ile birlikte kullanılması gerekir. Ancak ilacın kemikler üzerindeki olumlu etkisi ilaç kesildikten sonra ortadan kalmaktadır. Meme ve rahim kanserini ve kanda pıhtılaşmayı (tromboemboli) arttırırlar.
Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM):Östrojen reseptörlerine yüksek ilgileri olan, bazı dokularda östrojen etkisini taklit ederken, bazılarında östrojen karşıtı etki gösteren ilaçlardır. Östrojen tedavisindeki gibi meme ve rahim kanserini arttırmazlar. Raloksifen sıcak basması ve gece terlemeleri gibi menopoz belirtilerini gidermez.
Aksine osteoporozu olan postmenapozal kadınlarda meme kanseri riskini azalttığı bildirilmektedir. Sadece omurga kırıklarını azaltıcı etkileri vardır. Bu grup ilaçlar da pıhtılaşma ( tromboembolik) olayları arttırırlar.
Bifosfanatlar: Kemikte yıkım yapan hücrelerin faaliyetini baskılayan sentetik maddelerdir. Son yıllarda üretilen, ağızdan alınıma elverişli kemik yoğunluğunu arttıran ilaçlardır.
Ülkemizde Etidronat, Alendronat, Risedronat bulunmaktadır. Alendronat ve risedronatın hem günlük, hem de haftada bir alınabilecek formları mevcuttur. Yapılan çalışmalarda günlük ve haftalık alım arasında etkinlik ve yan etkiler bakımından fark bulunamamıştır.
Bifosfonatlar sabah kahvaltıdan 30–45 dakika önce aç karnına alınmalıdır. İlaç alındıktan sonra “bu süre içinde” sırt üstü yatılmamalı, kahvaltı yapılmamalı süt ve süt ürünlerinin kullanılmaması gerekir. Kalsiyum ile bifosfanatların aynı anda alınması durumunda emilim bozulduğu için eş zamanlı alınmaması gerektiği unutulmamalıdır. Gastrit ve yemek borusunda özofajit yapıcı etkileri bulunmaktadır. Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda ilaç çok dikkatli kullanılmalıdır.
Bifosfonatları Kimler Kullanmamalı?
Paratiroid hormonu: Kandaki yüksek seviyeleri kemik yıkımını arttırırken, düşük dozlarda aralıklı olarak verildiğinde yeni kemik yapımını arttırabilir. Özellikle bifosfonat tedavisinin yetersiz kaldığı ciddi osteoporozlu hastalarda omurga ve omurga dışı kırıklarını azaltırlar. Bu gurup ilaçlar iğne şeklinde uygulanır. Toplam tedavi süresi 18 ay ile sınırlıdır ve bir kür olarak uygulanır.
Kalsitonin: Enjeksiyon ya da burun spreyi şeklinde kullanılır. Özellikle kırığı olan hastalarda ağrıyı da kontrol eden bir ilaçtır. Bugün için kemik erimesi tedavisinde kullanılan ilk seçenek ilaçlardan değildir.
Stronsiyum: Kemik yapımını arttıran ve kemik yıkımını azaltan bir ilaçtır.
Sonuç: